Yeni Nesil, Oyun Dünyasını Kaçırdı Mı?

Evet sorması ve açıklaması zor bir soru… Yeni nesil oyun dünyasını kaçırdı mı? Super Mario, Crysis, CS 1.6, Half Life gibi onlarca oyunu oynamadan büyüyen bir nesil var. Peki bir şey kaçırdılar mı?

90’lar çocukları video oyunları açısından çok şanslı bir nesil. Özellikle sayısı çok az olan ve Atari salonlarına günlerini harcamış bir kesim var ki… Ama 90’lar çocuklarının en şanslı olduğu şeylerden biri de hiç şüphesiz henüz yeni yeni büyümeye başlayan video oyunu sektörünü doğrudan takip edebilmeleri.

Oyunların geleceğine büyük oranda etki eden en büyük yapımlar 90’ların sonu ve 2000’li yılların başında çıktı. Counter Strike, Need for Speed, The Sims, Deus Ex, Age of Empires, GTA: San Andreas, Half Life, Resident Evil, Diablo, Metin 2, Silent Hill, Prince of Persia… Bu liste böyle saatlerce gidebilir. Hani derler ya hep şimdiki çocuklar mobilden saçma sapan oyunlar oynuyor, Fortnite oynuyor falan diye. Gerçekten de bu çocuklar kaçırdıkları için üzülmeli mi?

Yeni Nesil Kaçırdıkları İçin Üzülmeli Mi?

Bana soracak olursanız “Evet kesinlikle üzülmeliler.” çünkü oyun oynayan herkesin bildiği gibi 2005 sonrası nesil asla bu oyunları bizim oynadığımız zevkle oynayamayack. Biz yıllar önce ilk FarCry‘ın grafikleriyle büyülenirken onlar o görsellere bakamayacak bile. Bize göre harika senaryosu olan oyunlar artık onlar için klişe olmuş olacak. Ve ister inanın ister inanmayın asla bizimle aynı zevki yaşayamayacaklar.

Ama çok da karamsar olmamak gerek. Sonuçta her geçen gün gelişen teknoloji her yeni kuşakta daha farklı daha ilginç oyun deneyimlerini önümüze seriyor. 10 Yıl öncesine kadar bilimkurgu teknolojisi olan VR‘lara şimdilerde bizim yıllar önce oynadığımız Half Life‘ların atası Half Life: Alyx çıkıyor. Sektör her geçen gün kendini daha da güncelliyor. Remake ve Remastered oyunlarla eski grafikler iyileştiriliyor ve bu oyunlara onca yıl sonra yeniden bakabilmemizi sağlıyor. Eski oyunları daha çok sevmemiz, asla yeni oyunlar için bir engel değil…

Yine de insan, “gamer” diyelim biz bu insana; Ellerinde sep telefonlarıyla PUBG oynayan, Fortine dansı yapan çocukları gördükçe üzülüyor. Bu çocukların internet kafelerde Counter Strike, Transformice, Metin 2 oynamadan büyüdüğünü düşünce çok şey kaybettiklerine inanıyor. Ama eminim ki bundan 20 sene sonra, şimdiki “gamerlar” boomer olduğunda ve dünya değiştiğinde. O haline üzüldüğümüz çocuklar bu kez daha küçük başka çocuklar için üzülecek. Her ne olursa olsun bu bir çeşit kültürel birikim. Bu kadar taze bir kültür olması onu bu denli değerli ve kaçırılabilir kılıyor. Bu durum tıpkı Yunus Emre’nin Namık Kemal’e çok şey kaçırdın demesi kadar ironik…

Benim söyleyeceklerim bu kadar. Peki siz konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda tartışalım, konuşalım.