The Invisible Hand İnceleme: Ahlaksız Borsacı Simülasyonu

Bir borsacı olarak oynadığımız, ufak bir hikâyeyi anlatan The Invisible Hand adlı oyunun inceleme yazısına hoş geldiniz.

The Invisible Hand, 7 Mayıs 2021’de piyasaya sürülen kısa bir hiciv oyunu. Kapsamında bir borsacıyı oynadığımız, simülasyon içerisindeki piyasa hareketleriyle para kazanmaya çalıştığımız bu oyun, kendisini sistem karşıtı olarak tanımlayan bir stüdyo olan Power Struggle Games’in elinden çıkıp Steam’de olan ilk eser. Oyunun yayımcısı ise bağımsız hikâye oyunlarını öne çıkarmasıyla bilinen Fellow Traveller.

Yazımızda The Invisible Hand oyununun nasıl bir deneyim sunduğuna, oynanışına, hikâyesine ve vermek istediği mesaja göz attık. The Invisible Hand inceleme dosyamıza hoş geldiniz.

The Invisible Hand İnceleme

Oyunun deneyiminin tamamen yazılar üzerine olduğunu ve tek desteklenen dilin İngilizce olduğunu hatırlatalım.

Hikâye (Spoilersız)

Ferios adlı bir şirkette, hükümet tarafından zorunlu tutulan testi çözmemizin ardından bir borsacı olarak işe başlıyoruz. Her gün birileriyle rekabet ettiğimiz için ofisteki rekabet seviyesi gayet yüksek. Şirkete para kazandıramayan trader’ın Ferios ile ilişiği sonlandırılıyor. Şirkette gün geçtikçe diğer insanlardan daha iyi performans gösterip üst seviyelere ulaşıyoruz ve iş dünyasındaki nüfuzumuzu artırıyoruz. Zaman ilerledikçe hikâye çok ilginç noktalara geliyor ve oyunun geliştiricisi bizlere bir mesaj çakıyor.

Kötü olan şey ise hikâyenin size seçim ilüzyonu sunmasına rağmen yaptıklarınızın sonuca etki etmemesi. Yani siz başarılı bir oyuncu olduğunuzu ve bunun için rakiplerinizi elediğinizi zannederken aslında yaptıklarınızın pek bir önemli olmuyor. Bu “yaptıklarınız”ın neler olduğuna veya olabileceğine ise oynanış kısmında değineceğiz.

Oynanış

The Invisible Hand’in bize sunduğu en ikonik özellik ise oynanışı. Çünkü oyun temelinde bir borsa simülasyonu olarak karşımıza çıkıyor.

Oyuna başlamadan önce bir zorluk seviyesi seçerek işlemlerimizin ne kadar kolay olacağını ayarlıyoruz. İşe başlamamızın ardından hisseler almayı, satmayı, uzun ve kısa işlemler açmayı, temettü payları için sözleşmeler imzalamayı öğreniyoruz. Bu çeşitli işlemler, zaman geçtikçe teker teker açılıyor.

Çeşitli haber kaynaklarından (kesinlikle illegal olan derin ağ değil!) edindiğimiz bilgilerle piyasanın ötesinde hareket edebiliyor, küçük bir parayla başladığımız yolda servetimize servet katıyoruz.

Oyundaki piyasanın kompleksliği ise tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi sunuluyor. Belli ülkelerdeki şirketlerin para birimlerinin düşmesi, o ülkelerin şirketlerinin hisse değerlerini de beraberinde düşürüyor. Örneğin The Freestate Union’ın para birimi olan Unidollar’daki düşüş, The Freestate Union ülkesinin şirketlerinin hisselerinde de bir çakılma yaratıyor.

Oyunda kullanılan şirket, para birimi, ülke isimleri başarılı hiciv girişimleri olarak dikkat çekiyor.

İçecek, yemek, teknoloji gibi farklı sektörlerdeki hisseler genellikle birlikte hareket ediyor.

İsterseniz oyunu kuralına göre oynayıp al-satlarınızı haberleri ve sosyal medyayı takip ederek yapabiliyor, isterseniz de lobiciler kullanarak bazı sektörlerde veya hisselerde düşüşe yol açabiliyorsunuz. Bunu çok yaparsanız şirketin toplum gözündeki imajı düşüyor ve durumu PR ajansları kurtarmak zorunda kalıyor.

Her iş gününün sonunda elde ettiğiniz serveti ev, araba, villa almak için kullanabiliyorsunuz. Eşyalarınızı ve arabalarınızı evlerinizin içine koyarak evinizin değerini artırabiliyorsunuz. Evlerinizi kiraya verebiliyor, satabiliyor, veya içlerinde partiler düzenleyerek iş arkadaşlarınızla olan bağlantınızı güçlendirebiliyorsunuz. Bu sayede çeşitli çalışanlardan işe yarayabilecek borsa taktikleri alabiliyorsunuz.

The Invisible Hand oyunundaki borsa hareketleri gayet mantıklı gözükse de lobicilik işi zorluk dengesini bozabiliyor. Lobiciliği ileri taşıdığımızda sürekli aldığımız uyarılar, işin sonunda oyunun hikâyesindeki herhangi bir detayı değiştirmiyor. Oyun, aynı zamanda birkaç iş gününün ardından kendini tekrar eden bir hâle geldiği için bir miktar sıkmaya başlıyor.

Buna rağmen hikâyenin sonlara doğru aldığı hâl, oyuncuyu The Invisible Hand’i bitirmeye zorluyor. Oyun, bizlere 3-4 saatlik kısa ve öz bir deneyim sunuyor.

Mesaj

Oyunun geliştiricileri, ekrandan yaptığı birkaç tıkla milyonlarca hayatı değiştirebilen, iç savaş gibi acılara duygusal olarak kör olup bunları tamamen piyasayı etkileyen hareketler olarak gören kişileri bu oyunla eleştirmiş. Power Struggle Games, resmi kaynaklarında da bu mesajı bir stüdyo olarak ortaya koyduklarını belirtiyor. Mesajın doğruluğuna katılıp katılmayacağım konusunda bir yorumum olmayacak, fakat veriliş şekli gerçekten çok başarılı.

Sonuç

The Invisible Hand, istediği mesajı başarılı bir şekilde sunan, yaratıcı, bir nebze eğlenceli bir oyun olarak karşımıza çıkıyor. Yaklaşık dört saat süren oyun, indirimsiz fiyatına göre pek de üst düzey bir deneyim sunmuyor. Oyunun mükerrerliği ve yaptıklarımızın hikâyeyi etkilememesi oyunun gözümüzdeki değerini düşürüyor. Buna rağmen eğer borsa işlerine, al-sat yapmaya ilginiz varsa ve oyunu indirimden bulabilirseniz almanızı kesinlikle öneririz. Puanımız ise 7/10. The Invisible Hand’i Steam üzerinden 22 TL’ye satın alabilirsiniz.

Diğer inceleme yazılarımıza İncelemeler kategorimizden göz atabilirsiniz.