Taylan Yıldız ile İnternet Problemleri, Espor, Gençler ve Metaverse Hakkında Konuştuk

İBB ve Game Factory’nin iş birliğiyle açılan oyun geliştirme merkezi OGEM’in lansmanına katılan İBB meclis üyesi Taylan Yıldız ile ülkemizdeki internet problemleri, Türkiye’de ve İstanbul’da esporun durumu, oyun sektöründeki nitelikli gençlerin ülkeye katkı sağlamasının yolu ve İstanbul’un metaverse vizyonu hakkında konuştuk.

Gençlerin sorunlarını ve durumunu gündeme taşımasıyla sevilen siyasetçi Taylan Yıldız, sorularımıza yapıcı ve umut verici yanıtlar verdi. Ülkemizdeki internet alt yapısının geliştirilmesi için özel sektörün önünün açılmasına vurgu yapan isim, İstanbul’u espor dünyasında bir yıldız haline getirmek, Katoviçe modelini izlemek için belediyenin bazı girişimleri olduğunu belirtti. Taylan Yıldız, Türkiye Espor Federasyonu’nun mevcut sorunlarından ve bu sorunların nasıl çözülebileceğinden dem vururken İstanbul’un dijital iz düşümünün dünyaya yayılmasının öneminden de bahsetti.

Taylan Yıldız Röportajımız

Taylan Yıldız’la olan sohbetimizin tamamına aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Alt yapı problemleri, internetin düzelmesi

– Öncelikle alt yapı problemiyle ilgili bir soru soracağım. Metrolara internet gelmesi genel anlamda çok güzel bir alt yapı girişimiydi, bunun için teşekkür ediyoruz size. Özellikle, bildiğiniz gibi oyun geliştiricileri ve oyun oynayan kişiler de internet alt yapısı konusunda sıkıntı yaşıyor. Belediyenin veya kuluçka merkezlerinin bu sorunu genel anlamda çözmek için yapabileceği bir şey var mı?

“Şöyle, öncelikle bir espor oyuncusu olarak ben de bu konudan çok muzdaribim. Ping sorunu inanılmaz büyük bir sorun Türkiye’de. Bu sorunun da en büyük sebebi Türkiye’de maalesef özel sektörün önünün açılmaması ve de kazı izinlerinin falan alınmasındaki inanılmaz büyük zorluklar, ve de şehir planlaması yapılırken 7-8 ayrı kurumun bu konuda Türkiye’de söz sahibi oluyor olması. Böylece inanılmaz büyük bir kakafoni var, böylece inanılmaz da büyük bir planlama boşluğu var. Sonuçta biz belediye olarak fiber kablolarını döşüyoruz, son kullanıcıya yine özel sektör bunu ulaştırıyor. Burada bence bizim yapabileceğimiz en güzel şey yapabildiğimiz kadar fazla fiber kabloyu döşeyip öncelikle bunun alt yapısında bir yardım sağlayabilmek, ama bu kesinlikle yeterli değil çünkü burada olması gereken şey BTK’nın özgürleşmesi ve onların Türk Telekom gibi kurumlardan uzaklaşması, onlara mesafesini koyması ve özel sektörün bu anlamda önünün açılması, belli kanun ve regülasyonlarla. Bunun yapılması için de biz zaten hem çağrılarımızı yapıyoruz hem de doğru noktalarda toplantılarımızı yapıyoruz. Umarım dinlerler.”

– Daha az merkeziyetçi, daha dağıtık.

“Şöyle, buradaki ilk sıkıntı şu, yani merkez dediğiniz şey, devlet dediğiniz şey size interneti ucuza mal etmek için yarışan şirketlere belli bir mesafede durur. Ama siz derseniz ki “Buradan bu noktaya kablo çekemezsiniz,” bir yıl sürerse bunun iznini almak, o zaman ne olacak? O zaman özel sektör sizin kapınızın önüne internet getirmez, o zaman da sizin bazı şirketlerden aldığınız internetin fiyatı 150, 200, 300 lira olur, Şişli’nin bile ortasında gidip kıl gibi, damlar gibi internet alırsınız.”

– Özel sektörün önünü açmak gerekiyor yani.

“Özel sektörün önünü açmak gerekiyor, ve de özel sektörün gidemediği yerlerde de devletin internet sağlaması gerekiyor. Hatta bununla ilgili zaten uygun telekom şirketlerinden para kesiliyor her yıl. Bunun şu an 20-25 milyar dolar miktarına ulaştığı söyleniyor ama bu paranın bugüne kadar bir dezavantajlı kesime internet ulaştırma konusunda kullanıldığını gördünüz mü? Ben görmedim, çünkü kullanılmıyor. Devletin asıl bu sorumluluğunu yerine getirmesi gerekiyor.”

Espor

– Şimdi esporla ilgili bir sorumuz var. Espora ne kadar ilgili olduğunuzu biliyoruz, zaten siz de tekrardan belirttiniz. Belediye olarak espor sektöründe bir atılımınız var mı, mesela İBB Espor Kulübü gibi?

“Bilmiyorum, yani İBB’nin espor takımı var mı yok mu. Belediyenin espor konusunda merkezden desteği var, bu kesinlikle yapılıyor. Ama aslında daha büyüğü, burada Türkiye’nin bir espor etkinliğinin olabilmesi için belediye şu an girişimler yapıyor. O çok çok çok önemli, çünkü Polonya’daki o Katoviçe denilen yer, aslında hiçbir şekilde ünü olmayan bir yer, bir anda CS:GO turnuvaları, CS:GO majorları sayesinde ünlü oluyor. İstanbul dünyanın en ünlü kentlerinden bir tanesi. Burada böyle bir marka etkinlik yapmak bence çok önemli. Şu an Türkiye’de bizim inanılmaz önemli oyuncularımız var, her alanda. VALORANT’ta da, CS:GO’da da, FIFA’da da vesaire. Ama burada para kazanmak çok zor. Çünkü burada bir sponsor kültürü yok, burada gençlerin alım gücü az olduğu için markalar buraya yatırım yapmakta çekiniyorlar. Burada devlet ve belediyelerin bu etkinlikleri yapmanın bazı garantilerini verme anlamında özel sektöre önayak olma, destek olma mecburiyeti var. Bunların hepsini yaparsak da, İstanbul’un özellikle, dünyanın en önemli espor merkezlerinden biri olacağını düşünüyorum.”

– Peki sizce federasyon (Türkiye Espor Federasyonu) bu konuda sizce nasıl rol almalı, veya şu an bir rol oynuyor mu?

“Federasyon, ben federasyonu çok eleştiriyorum çünkü federasyon şu an “Gönlümden espor geçiyor” diyen herkesi üye yapıyor. Halbuki federasyon iki şeye rol verebilir: Amatör oyunculara bu konuda destek olmalı, bir de profesyonel oyunculara çok daha yakın anlamda destek olmalı. Şu an maalesef federasyonun bir kere ayrı bir yapısı bile yok. Yani hâlâ fon Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan geliyor. Bütçelerini falan ayarlayamıyorlar, uyduramıyorlar bir. İkincisi, daha da önemlisi, profesyonel arkadaşlarımıza herhangi bir destek yok. Yani bunu sağlamamız lazım, onun için federasyonun bir kere yol haritasını değiştirmesi lazım.”

– Şöyle, peki federasyon mu sizce burada sorumlu yoksa federasyonun bağlı olduğu organizasyon anlayışında mı kusur var?

“İkisi de! İkisi de düzeltilmeli. Çünkü öncelikle federasyonu özerk bir yapıya kavuşturmak lazım. Bu, federasyonun üstünde bir sorun. Bakanlıkla ilgili bir sorun. İkincisi ama, federasyon da profesyonel oyunculara vermesi gereken desteği şu an yapmıyor, o da federasyonun kendi içindeki bir sorun.”

Gençler

– Gençlerle ilgili bir soru soracağım. Kuluçka merkezleri sizce ülkenin mevcut durumundan dolayı yurt dışına çıkan ve dönmek istemeyen gençleri nasıl geri getirebilir? Aynı zamanda sizin gibi yurt dışındaki kariyerlerinden dönüp ülkesi için çalışmak isteyen örnekler de var. Bu örnekler nasıl artırılabilir? Oyun geliştirme kuluçka merkezleri gençleri döndürme ve ülkede tutma konusunda nasıl bir rol oynayabilir?

“Şöyle, özellikle oyun sektöründe kuluçka merkezleri çok değerli. Çünkü burada Türkiye’de inanılmaz büyük bir girişimcilik azmi var. Özellikle oyun anlamında büyük bir zeka var. Bir mühendislik kabiliyeti var. Bir de aynı zamanda da yaratıcı zekamız var bizim, güzel oyunlar dizayn etme adına. Şimdi o anlamda bu oyunların genelde sadece yurt içine değil de gelirlerin çoğunu yurt dışından alırsak Türkiye’de aslında her gencin hayali dolarla para kazanmak. Çok canlı, dinamik ve ufak bir ortamda, oyun gibi çok keyifli bir alanda vakit geçirmek herkesin hayali. Bunun için bence oyun sektöründe dolarla para kazanılan bir ortam dünyadaki bütün, özellikle Türk gençlerini, cezbedecek bir şey. Onun için bizim oyun sektörüne bu anlamda yatırım yapmamız, ve acilen yatırım yapmamız çok çok çok önemli. Bunu yaptığımız zaman da ben birçok genç arkadaşımızın Türkiye’de, İstanbul gibi kültürel olarak odak noktası olan bir yere geçmek isteyeceklerini ben düşünüyorum.”

Metaverse ve İstanbul

– Son sorum da biraz daha teknik. Belediye bütçesi daha önce halka dağıtılarak bütçe için şehir harcamaları konusunda bir proje yapılmıştı. Sizce bu anlayışla, özellikle İstanbulSenin uygulamasının önayak olmasıyla, İstanbul’un metaverse gibi bir vizyonundan bahsedebilir miyiz?

“Bahsedebiliriz. Kesinlikle bahsedebiliriz, ve olması gereken bir şey. Bence bu zaten, bizim 2050 konuşmalarımızda da çok geçen bir şey bu öyle söyleyeyim, bahsettiğin için çok teşekkür ederim. Bu inanılmaz önemli bir konu. Ve de bu konuda da, bizim gibi hem teknoloji tarafını bilen hem de siyasi ayağı olan insanların da burada bir köprü görevi görmesi gerekiyor, ki bu da İstanbul gibi bir şehrin dijital iz düşümünün tüm dünyaya aslında açılması. Biz niye dünyanın en büyük dijital konserini yapmıyoruz mesela? Bunu Fortnite’ta yapıyorlardı, gibi. Onun gibi aslında bizim bunu İstanbul’da, Haliç’te, başka yerde dijital anlamda yapıyor olmamız lazım. Ve bence bu konuda umarım güzel gelişmeler olacak.”

Biz sorduk, Taylan Yıldız cevapladı. Kendisine, ayırdığı zaman ve gösterdiği ilgi için teşekkür ederiz.