The Stanley Parable ve Portal 2’yi sevenler için biçilmiş kaftan olan, derinlik algımızı yerle bir eden bir oyunu oynadık. Karşınızda Superliminal incelemesi!
Oyunumun açık dünya olmasına gerek yok, kısa ve öz bir hikaye yeterli diyorsanız, siz haritada ilerlerken size eşlik eden bir anlatıcı hoşunuza gidiyorsa, alışılmışın dışında mekanikler istiyorsanız Superliminal tam size göre. Derinlik algısının olmadığı, elimize aldığımız her objenin tam olarak gördüğümüz boyutta olduğu bu oyunda beynimizin ayarlarını biraz değiştirip çeşitli bulmacaları çözerek ilerliyoruz. 2-3 saatte bitirebileceğiniz bu oyunu oynadık, fikirlerimizi sizlerle paylaştık.
Metamorphosis İncelemesi: Kafka’nın Efsane Eseri Nasıl Oyunlaştırıldı?
Superliminal İncelemesi
Oyunun hikâyesine, oynanışına ve bize sunduğu içeriğe göz atmamızın ardından iyi ve kötü yönlerini listeleyerek “Superliminal alınır mı?” sorusuna cevabımızı verdik.
Superliminal Hikâyesi (Spoilersız)
Uyku terapisi yoluyla insanları psikolojik olarak tedavi etmeyi hedefleyen, Glenn Pierce adlı bir doktor tarafından geliştirilen yöntem SomnaSculpt’ın reklamını izlerken kendimizi birden yatağımızdan kalktığımız bir rüyanın içerisinde buluyoruz. Yatağımızdan kalkıp haritada çeşitli engelleri aşarak hikâyede ilerledikçe SomnaSculpt terapisi kapsamında rüyalar içinde rüyalar görmeye başlıyoruz ve kendimizi bu döngüden kurtarmaya çalıştığımız bir durumun içerisinde kalıyoruz. Oyunda belli aralıklarla karşımıza çıkan radyoları açarak SomnaSculpt’ın geliştiricisi Dr. Glenn Pierce’ın bize nerede olduğumuz ve terapinin durumu hakkında söylediklerini dinliyoruz. Yaklaşık üç saatte bitirebileceğiniz oyunun sürükleyici ve öz hikâyesi, oynanıştan bağımsız olarak oyuncuları ekran başında tutmayı çok iyi başarıyor.
Superliminal’ın Oynanışı ve Bulmacaları
Bulmacaları genel olarak “Kutunun dışında”, yani alışılmışın dışında düşünerek çözmemiz gerekiyor. Beynimizin kullandığı at gözlüğünü çıkararak Superliminal’ın dünyasını gerçek dünyada bize yardımcı olan algılarımızdan bağımsız olarak sezinleyemedikçe bulmacaları çözmek imkânsız hâle geliyor. İlk başlarda güzel ve ilgi çekici olan bulmacalar oyunun ortasına doğru kalitesini kaybediyor ve bir süre boyunca oyun tamamen psikolojik bir gerilim oyununa dönüşüyor. Bu esnada sıkılsanız bile bütün bunların ardından sizleri oynanışıyla olmasa da hikâyesiyle etkileyen mükemmel bir oyun sonu bekliyor. Bazı bulmacalarda tam pes edecekken aklınızda farklı bir fikrin belirmesiyle geçtiğiniz bölümler, oyunun ana mesajı olan “Asla pes etme, farklı düşün” fikrini oynayanların kafasına iyice yerleştiriyor.
Bulmacaların ana mekaniğinde ise “Algı gerçekliktir.” fikri yatıyor. Gözünüzün dibindeki bir soda şişesini elinize almanızın ardından uzakta bir yere bırakınca şişenin boyutu büyüyor. Aynı şekilde şişeyi uzaktan alıp yakınınıza yerleştirdiğinizde siz algılarınızdan dolayı anlık olarak fark etmeseniz bile şişenin boyutu küçülüyor. Bu algı oyununu Superliminal’da engelleri aşarken birkaç farklı şekilde kullanarak oyunda ilerliyoruz.
Oyunun ana fikri ve hikâyesi çok iyi olsa da bazı bulmacaların sığlığı ve oyunla fazla inatlaşırsak sık sık karşımıza çıkabilecek hatalar Superliminal’ı dürüst olmak gerekirse bir tık aşağı çekiyor. Superliminal, uygun fiyata bulunduğunda kesinlikle oynanması gereken bir oyun olsa da zamanla kendini tekrarlayan bulmacalar, oyunun bir şey sunmadığı süreçler ve hatalar kendisinin kötü yanları olarak dikkatleri üzerine topluyor.
Superliminal’ın İyi ve Kötü Yanları
İyi Yanlar
- Sürükleyici, gereğinden fazla uzamayan hikâye
- Yenilikçi bir bulmaca sistemi
- Oyunun verdiği ana fikir
Kötü Yanlar
- Oyunun ortasındaki gerilim seansı
- Birbirini tekrarlayan bulmacalar
Sonuç
Oyuncuya inovatif bir bulmaca deneyimi ve sürükleyici bir hikâye sunan Superliminal, yazımızın başında belirttiğimiz gibi anlatıcı bulunduran kısa hikâyeli oyunları sevenler için biçilmiş kaftan. The Stanley Parable, Portal serisi, Firewatch gibi oyunları sevdiyseniz bu oyundan da zevk almanız işten bile değil.
Steam ve Epic Games Store’dan 33 TL’ye alabileceğiniz bu oyunu kısa sürmesinden dolayı tam fiyatından satın almanızı önermiyoruz. Maddi açıdan iyi durumdaysanız veya güzel bir indirim yakalayabilirseniz Superliminal’ı gönül rahatlığıyla satın alabilirsiniz. Oyunu almak konusunda kararsızsanız ücretsiz bir şekilde demo versiyonunu oynayarak Superliminal hakkındaki fikirlerinizi kesinleştirebilirsiniz. Oyunun tam versiyonundaki bulmacaların bir süre sonra demodakiler kadar etkileyici olmayacağını da belirtmeden geçmeyelim.
Superliminal incelemesi kapsamında yazımızda yer verdiklerimiz bu kadardı, fikirlerinizi bizlerle belirtmekten çekinmeyin. Bizlere oyunu inceleme imkanı sunan Pillow Castle’a teşekkür ediyor, herkese iyi oyunlar diliyoruz.