Son Zamanların En İyi Yemek Filmleri

Yemek filmleri öyle filmler ki ne zaman denk gelsek “Zor mor ama güzel iş be! Keşke gastronomi falan okusaydım.” dedirtiyor. Çoğu zaman “işinde inanılmaz başarı gösteren bir şefin başından geçenler!” konseptine sahip olsalar da mutfağı görmek, o disipline ve telaşa tanık olmak, o telaşın ödülünün alınışını görmek iyi hissettiriyor insana. Sonrasında gaza gelip yediğimiz her yemeğe yerli yersiz, alakasız baharatlar katarak içimizi rahatlatma kısmı da ekstra bir keyifli. Biz de bu zevki sizlerle paylaşalım diye en iyi aşçı filmlerini derledik. Keyifli okumalar. Şimdiden afiyet olsun.

No Reservations (2007)

Scott Hicks’in yönettiği filmin başrollerini Catherine Zeta-Jones ve Aaron Eckhart paylaşıyor. Mutfakta çalışan ve talihsiz olaylar sonucu yeğenine bakmak zorunda kalan bir kadın ve tabi ki çok başarılı bir şefle ilgili. Film galalarında orta yollu ve klişe bir cümle olarak söylenen ve aslında hiç hoşlanmadığım bir kalıbı kullanacağım bu filmle ilgili. Gerçekten iç ısıtan bir film olmuş. Saf, temiz, tatlı bir romantik film izlemek istiyorum diyeniniz varsa bence bir açsın baksın. Beğeneceğinizi düşünüyorum. Beğenmeseniz bile Catherine Zeta-Jones’un güzelliğini izlersiniz daha ne?

 

Burnt (2015)

Bradley Cooper ve Siena Miller’ın başrollerini üstlendikleri filmin yönetmeni John Wells. Mutfağın toksik ve sinir bozucu yönünü daha ön planda tutan bir film. En azından başlarda öyle. Sonrasında da kendisini affetme yolculuğuna çıkan bir şefi izliyoruz. Bradley Cooper ve Siena Miller’ın kimyaları bir tek bana mı çok tatlı geldi yoksa sizde mi aynı düşüneceksiniz diye merak etmiyor değilim.

 

The Hundred-Foot Journey (2014)

Lasse Hallström’ün yönettiği film tam anlamıyla doyurucu bir film. Kelime şakası yapmıyorum. 2 saat boyunca mutlu olup, gülümseyip kapatılan filmlerden biri. Michelin yıldızlı Fransoz ekolü bir restoranın karşısına açılan aile yadigarı tariflerle tutunmaya çalışan bir Hint restoranı izliyoruz. Başrollerini Helen Mirren, Om Puri ve Manish Dayal paylaşıyor.

 

The Founder (2016)

Dick ve Mac McDonald kardeşlerden çıkan fast food fikrini alıp(?) dünyaya açan Ray Kroc’un hikayesini izliyoruz. McDonald’s zincirinin orijini hikayesi yani. John Lee Hancock’ın yönettiği filmde Nick Offerman, John Caroll Lynch McDonald kardeşleri canlandırıyor. Ray Kroc ise nerede it, uğursuz birini oynasa inanılmaz iş çıkan Michael Keaton tarafından canlandırılıyor.

 

Chef (2014)

Yemek ve mutfak sanatlarına merakıyla bilinen Jon Favreau’nun yönetmenliğini, yazarlığını ve başrolünü üstlendiği film. John Leguizamo ve Sofia Vergara ise kendisine eşlik ederken konuk oyuncular arasında birçok yıldız isim görüyoruz. Chef filmi büyük mutfakların boğucu, baskılı ve sert düzeninden çıkıp özgürlüğüne kavuşmak adına karavanında sandviç satmaya çalışan bir şefle alakalı. Hem iyi bir yolculuk filmi, hem de yemek filmleri arasında çok parlak bir örnek. İkinci sırada olmasına rağmen, mutfağa biraz ilgi besleyen biriyle tanışır tanışmaz önereceğim film diyebilirim.

 

Ratatouille (2007)

Sadece bu listenin birincisi değil, belki de en iyi Pixar filmlerinden biri. Ünlü bir restorana dadanan ve yemek yapma konusunda son derece yetenekli olan bir farenin hikayesini izliyoruz. Bu film eskimiyor dostlar. Ne zaman izlerseniz izleyin, ilk izleyişinizdeki etkileyiciliğini korumayı bir şekilde başarıyor. Pixar’ın gediklileri Jan Pinkava ve Brad Bird tarafından yazılıp yönetiliyor. Bize de 13 yılın ardından hala açıp açıp sahnelerini izlemek düşüyor ne diyelim…

Ratatouille’yu izleyip geldikten sonra “Sahiden bayadır animasyon izlemiyorum. Bir bakayım başka hatırlamak istediğim veya izlemeyi düşündüğüm neler var.” derseniz aşağıdaki listeye göz atabilirsiniz.

Animasyon Film Önerileri: Gelmiş Geçmiş En İyi Animasyon Filmleri