Yılların eskitemediği oyun serilerinden biri Sims. Peki Sims serisi bu başarısını neye borçlu? Gelin hep birlikte inceleyelim.
İddia ediyoruz, hayatının bir noktasında yolu Sims serisinin herhangi bir oyunu ile kesişmemiş bir oyuncu yoktur. Oyunlardan en az birini birkaç dakika da olsa oynamamış ya da yaptığı sohbetler esnasında Sims’ten bahsetmemiş bir oyuncu varsa muhtemelen azınlıktadır. Dile kolay The Sims 2000 yılında piyasaya ilk sürüldüğü günden beri sayısız ek paketi ve 4 ana oyunu ile 20 yıldır hayatımızda. 20 yıl oyun dünyası için hiç de küçümsenecek bir süre de değil üstelik. Peki Sims serisinin bu başarısının kaynağı ne? Oyun neden rakipsiz ve oyuncular 20 yıldır bıkmadan usanmadan bu oyun serisinin başında saatlerini geçiriyorlar?
Öncelikle kabul etmek gerekir ki Sims serisi kesinlikle rakipsiz. Yıllar içerisinde seriye rakip olmayı deneyen oyunlar olsa da hiç birisi bunu tam anlamıyla başaramadı ve oyun tarihinin tozlu rafları arasında kendilerine yer buldular. Serinin sunduğu özgürlük, kendine has absürt mizah tarzı ve bağımlılık yaratan yapısını bünyesinde toplayabilen bir yapım geçen 20 yılın ardından hala yok. Bu da seriyi rakipsiz kılan özelliklerin başında geliyor.
Bir diğer sebep ise biz oyuncular ile alakalı. Daha doğrusu sahip olmak istediğimiz hayatlarla… Seri bizlere gerçek hayatta ne olmak istiyorsak onu sunuyor. Çok zengin olup havuz villanızın havuzunda tüm şehrin davetli olduğu bir parti mi vermek istiyorsunuz? Tek ihtiyacınız olan para hilesi. ‘’Yok benim hile hurda ile işim olmaz, alın teri ve emek kutsaldır’’ diyorsanız da Sims’te size yer var. Sayısız kariyer seçeneğinden birini belirleyin ve başarı basamaklarını tırmanmaya başlayın. ‘’Ben gerçek dünyadan çok sıkıldım, bana daha doğa üstü şeylerle gelin’’ diyorsanız da serinin ek paketleri sorununuzu çözüyor. İsterseniz bir cadı olarak şehri birbirine katın, isterseniz de iyilik timsali bir peri olarak komşularınızın yardımına koşun. Ek paket demişken gelin biraz da bu konu hakkında konuşalım.
Sims serisinin alamet-i farikalarıdır ek paketler. Her ana oyunun ardından çıkan bir sürü ek paket içerisinde kendinize uygun olanı bulamamanız oldukça zor. Ana oyun bile başlı başına size yüzlerce saat harcatabilecek özelliklere sahipken (sen değil Sims 4, sana kızgınız) bir de ek paketler ile ulaşabileceğiniz içerikleri düşünsenize. Birkaç ek paketin kombinasyonu ile dünyanın dört bir yanındaki antik sırları açığa çıkartan vampir bir arkeolog olup aynı zamanda üniversite hayatının çılgınlığına da kendinizi kaptırabilirsiniz. Ek paketler sayesinde sürekli güncel tutulan içeriğin ana oyunun raf ömrünü uzattığı da bir gerçek.
Bunlar haricinde Sims serisi içinde hepimizden bir parça var. ‘’Sims ne ya, çocuk oyunu bu’’ diyen insanların gizli gizli hayalindeki evi yarattığını biliyoruz arkadaşlar, lütfen birbirimize yalan söylemeyelim. Oyun dünyası bizlere uçsuz bucaksız fırsatlar ve akla hayale gelmeyecek dünyalar sunuyor. Sims de hayalinizdeki bu dünyayı elde edebilmeniz için en uygun oyunlardan bir tanesi. Sebeplerinden yukarıda bahsettik.
Tüm bunları bir kenara bıraksak bile Sims günlük hayatınızın karmaşasından uzaklaşabileceğiniz en uygun oyunlardan bir tanesi. Kontrolleri basit, oynanış mekaniği desen zaten varla yok arası. Günümüzde oyunların gittikçe karmaşıklaştığı ve dallanıp budaklandığı da bir gerçek. Bir oyuna 1 haftalık bir ara verdiğinizde bile onlarca oyun mekaniğini, hatta oyunun hikayesini unutmanız işten bile değil. Ancak Sims basit yapısına karşın sunduğu özgürlük ile aylarca ara verdiğiniz taktirde bile kendisini unutturmuyor. Olay oldukça basit. Acıktınız mı? Buzdolabına tıklayın. Canınız yüzmek mi istiyor? Havuza tıklayın!
Tüm bu saydığımız özellikler ile Sims daha uzunca bir süre hayatımızda olacak gibi görünüyor. Bakalım ilerleyen zamanlarda Sims’i alt etmeyi bırakın, ona yaklaşabilen bir oyun görebilecek miyiz? Başka yazılarda görüşmek üzere, sul sul!