Mortal Kombat Film İncelemesi

Mortal Kombat bildiğiniz üzere 23 Nisan tarihinde HBO Max platformunda izleyici karşısına çıktı. Oyun serisinin doğru yıllarda doğmamın da etkisiyle büyük bir hayranı olarak pahalı marka cipsimi ve kolamı alıp ekran başına beğeneceğimden emin olarak oturdum. Nasıl olsa bir dövüş oyununun uyarlaması olduğundan en kötü keyifli keyifli kavga dövüş izlerim diye düşünüyordum. Düşünmez olaydım. Şimdiden tahmin edeceğiniz üzere bu yazı bir çeşit isyan yazısı olacak.

Herhangi bir uyarlamada, uyarlayan kişinin uyarlanan eseri sevmediğini veya havalı bulmadığını kaç kez hissettiniz? Özellikle oyunlardan uyarlanan filmleri göz önüne alırsak cevabınızın “ÇOK” olduğunu tahmin edebiliyorum. Bu da yine böyle bir film. Mortal Kombat serisini ilgi çekici bulan insanlar tarafından yapılmış bir film değil yani. Uzun yıllardır çizgi roman okuyan bir insan olarak sevdiğim bir eserin farklı uyarlamalarını görmeyi, başka bir akılda nasıl canlandığını izlemeyi veya okumayı seven bir insanım. Dolayısıyla filme getireceğim eleştiriler uyarlandığı esere karşı sadakatiyle değil, eseri sevmeyen insanlara emanet edilmiş olmasıyla ilgili. Hala ayıla bayıla izlediğim 1995 tarihli Mortal Kombat filmiyle arasındaki en önemli fark da bu sanırım.

Mortal Kombat neyle ilgili hatırlayan biri var mı? Benim hatırladığım kadarıyla uzak bir diyarda düzenlenen bir turnuva ve o turnuvada dünyayı kurtarma pahasına savaşan dövüşçülerle ilgiliydi. Büyücü Shang Tsung’ın adasında düzenlenen turnuvada başka başka diyarlardan, tuhaf yeteneklere sahip savaşçıların karşısında dünyayı korumakla görevlendirilmiş Raiden’ın topladığı savaşçılar, dünyanın Outworld tarafından ele geçirilmesini engellemeye çalışıyordu. Bunların başında da Liu Kang isimli bir Shaolin Keşişi bulunuyordu. Fazlasıyla üstün körü bir şekilde hikayeyi özetledik. Değerli WB veya pek yetenekli yazarlarımız, bu üstün körü hikayenin yarısından fazlasını yeterince ilgi çekici bulmadığından kendi havalı (!) konseptleriyle süslemiş ve hikayenin merkezinde bulunan pek çok şeyi geride bırakma ihtiyacı duymuşlar. Kendime biraz kolaylık olması açısından bu pek değerli insanların, pek değerli eserle ilgili günahlarını tek tek anlatma ihtiyacı duyuyorum.

Günah 1: Mortal Kombat Dövüş Oyunu Değil miydi?

Dövüş oyunları özellikle Atari salonlarında kapladığı büyüklükle oyun kültürünün inşasında çok büyük rol oynuyor. Mortal Kombat bu oyunlar arasında Street Fighter ile birlikte hem kalitenin sürekliliği hem fikirlerin kıymeti hem kendi üslubunu oluşturma açısından zirveyi temsil ediyor. Yine Street Fighter ile birlikte en popüler 2 dövüş oyunundan biri. Koca bir oyun türünün merkezinde bulunan bir oyunun uyarlamasının o türle alakalı olması gerekmiyor mu sizce de? Mortal Kombat özellikle son yıllarda reklamını malesef Fatality üzerinden yapıyor olabilir. Fakat seriyi gerçekten sevenler (Youtube’ta reaction kanalı açıp Fatality izlerken bağıran insanlar haricinde yani) temasını, dövüşlerinin üslubunu, karakterlere uygun verilmiş farklı dövüş tekniklerini ve aksiyon dinamiklerini sevmiyor mu? Tabi ki filme başlamadan önce çıkaracağım harika mesajlar olacağını düşünmedim. Tabi ki kapattıktan sonra beni düşüncelere sürükleyeceğiyle ilgili bir beklentim yoktu. Tek bir beklentim vardı o da iyi bir dövüş filmi izlemekti.

2021 yılında yapılmış bir dövüş filminin şu an B Movie olarak anılan 95 versiyonundan daha kötü koreografilere sahip olması ne demek arkadaşlar? Bir saniye içinde 6 cut bulunması, sırf fanları eğlemek adına karakterlerin special move’larının üzerine bir koreografi yazmak ne demek? Aksiyon sekansları başlar başlamaz bir noktada “Ha evet “geri ileri üçgen” yaptı. Aynen bak bu da klasik fatality’si.” demekten sıkıldım bir noktada. Kendiniz yazsanıza kardeşim. Oyunu karşınıza açıp move list sekmesine girip gördüğünüz hareketleri taklit ederek mi koreografi oluşturdunuz siz? Alt tarafı dövüş filmi ya ne olursa olsun millet birbirine var gücüyle vursun yine eğleniriz dedim. Gönderme yapma paniğinden yeni hiçbir şey göremedim dövüş sekanslarında. John Wick, Raid, Daredevil izlediğimiz yıllarda kötü dövüş sekansları cidden katlanılacak şey değilmiş onu tekrar anladım.

Günah 2: Mortal Kombat Turnuvası?

Konuştuğumuz gibi turnuva bu serinin hikayesinin merkezinde bulunan bir detay. Mortal Kombat turnuvanın adı yani arkadaşlar. Bilin bakalım filmin son 10 dakikasına kadar ne yok filmde. Evet turnuva yok… 2021 yılında dövüş turnuvası konsepti, kabul ediyorum biraz cheesy duran bir şey. Fakat bu serinin cheesy’lik üzerine kurulu olduğunu unutmak korkunç bir hata. Oyunun yapımcılarının seriyi inşa ederken başta Enter the Dragon olmak üzere Bruce Lee filmlerinden, dönemin Van Damme gibi aksiyon yıldızlarından esinlenerek oluşturduğunu unutmaktır bu. Zaten cheesy’lik ve klişeyi iyi kullanmaya dayalı bir seriyi kendini ciddiye almaya zorlarsan ortaya çıkan görüntü malesef komik olabiliyor. Çünkü Mortal Kombat serisi biraz çorba bir seri. Dünyaya ilk bakışınızda ninjalarla savaşan özel timlerin olduğunu, bir keşişin robotlarla veya bir Hollywood yıldızının dört kollu bir canavarla uğraştığı tuhaf bir seri. Bunu turnuva konseptinden çıkarıp mantıklı yerlere oturtmaya çalıştığın ve ciddi bir hikaye anlatma telaşına girdiğin zaman ruhundan büyük bir parça götürüyor.

Günah 3: Diyalog ve Mitoloji Yaratamamak

Yine beklenti temelli bir giriş yapacağım. Zaten insanların birbirlerine sertçe giriştiği bir turnuva hakkında bir filmden düşündürecek veya dikkat kesilmeme sebep olacak diyaloglar beklemiyordum. Fakat filmde diyaloglar yalnızca karakterlerin birbirine mitoloji anlatmasından oluşuyor. Kano hariç kim konuşursa konuşsun yok efendim o turnuva böyleydi, vay efendim şunun şöyle yapması kurallara aykırı ama kimse umursamıyor bilmem ne. Tamam 1.5-2 saatlik bir film için Mortal Kombat lore’u biraz kalabalık olabilir de başka hiçbir şey konuşulmuyor koca filmde. Bir de Mortal Kombat’ın mitolojisini yeterli bulmamış olacaklar ki damga diye bir iş çıkarmışlar. Turnuva konsepti eski ve ucuz geldi de insanların ejderha şeklinde bir doğum lekesiyle doğması havalı mı geldi? Çok şart mıydı ortaya arkana diye gereksiz bir şey atıp filmin plotu olmasına ve karakterlerin tek konuştuğu tek konunun bu olmasına karar vermek?

Günah 4: Süper Güçler Üzerinden Tanımlanan Karakterler

Tekrar söylüyorum sevdiğim bir işin farklı uyarlamalarını izlemekle alakalı hiçbir sorunum yok. Buna karakterlerin farklı şekillerde yorumlanması da dahil. O yüzden burada yazacağım sıkıntıları rica ediyorum “Ama oyunda böyle değildi?” tavrıyla okumayın. Elimi ısıttım başlıyorum… Oyun dünyasının belki de en ikonik kötü adamlarından biri Mortal Kombat serisinde yer alıyor. Evet tabi ki kötülüğe kendisini bırakmasının sebepleri var ve büyük bir trajedinin kurbanı anlıyorum fakat en ikonik kötü adamlardan birini iyi tarafa çekmekle kalmayıp bir aziz, bir veli, minnoş bir yatır yapmaya gerek var mıydı? Veya Kano gibi 95 yapımındaki filmde, Machinima’nın dizilerinde veya oyunun hikaye modunda girdiği anda tehlikesini hissettiren bir karakteri Avusturalyalı Recep İvedik yapmaya? Evet karakter normalde de pislik, kabadayı falan bir adam da bu denli şamar oğlanı yapmak, ekibin (üstelik iyi karakterlerin ekibinin) palyaçosu haline getirmek çok kötü fikir nereden baksanız.

Giriş kısmında bahsettiğim uyarlanan eseri sevmeme mevzusu işte burada da devreye giriyor. Liu Kang’ı başrol olarak yeterli bulmamış olacaklar ki yeni bir baş karakter yaratma peşine düşülmüş filmde. Bu karakter MMA dövüşçüsü ve Scorpion’ın torunu. Yatır Hanzo Dede tarafından korunuyor. Aşağı yukarı bütün olayı bu karakterin. Bir de son derece soğukkanlı bir ailesi var. Bahçelerinde evin babasını döven, devasa boyda, dört kollu bir yaratığa verdikleri tepki kar yağdığında verdikleri tepkiden daha az mesela. Bir de bu başkaraktere bir zırh tasarlamışlar ki arkadaşlar, gülmekten bakmak çok zor. Neyse devam edelim dandik karakterizasyonlarımıza. Raiden dediğimiz adam oyun dünyasının sağlam akıl hocalarından bir karakter olmasına rağmen film boyunca toplam 2 dakikadan az ekran süresine sahip. Ve içip içip manastırdaki keşişleri dövüyormuş gibi bir yapısı var. Koca filmde bir tane bile süper güçlerinden ziyade verdiği kararlarla veya trajedileriyle karakter olmayı başarmış karakter yok. Reptile, Nitara ve Reiko rezaletine girmiyorum bile.

Günah 5: Hangi Oyunculuk?

Koca filmde yönetmeninden senaristine ve oyuncularına kadar haklarını teslim etmek istediğim yalnızca iki kişi bulunuyor. Birincisi karizmalar karizması The Last Samurai’dan beri her gördüğümde mutluluktan dört köşe olduğum Hiroyuki Sanada. Kendisi filmde Hanzo Hasashi/Scorpion karakterini canlandırıyor. Zaten oyunculuğunu başarılı bulduğum bir aktör fakat en ufak bir çaba bile göstermeyen koca kadroda bu senaryoya rağmen kendisinin çabaladığını ve ortaya izlenebilir bir şey koyduğunu söylemem lazım. Diğer isim de son 25 yılın en sevdiğim aksiyon filmlerinden biri olan Raid’in karizmatik ekip lideri Joe Taslim. Filmde tehlike unsuru olarak bulunan Bi-Han/Sub-Zero karakterine hayat veriyor. Film boyunca çıkması için sabırsızlandığım, sahnelerini utanmadığım tek ikili bu oldu. Ki bu ikili sayesinde filmin ilk 7 dakikası aslında fazlasıyla umut vericiydi. Filmdeki diğer oyuncuların hiçbirinin bahsini geçirmeye bile gerek duymuyorum. Yalnızca Liu Kang’i canlandıran Ludi Lin baya havalı gözükse de İngilizce dersinde sözlüye kalkmış gibi bir donuklukla arka arkaya İngilizce cümleler kuruyormuş gibi hissettirdi bunu söylemem lazım.

Uzun lafın kısası seriyi sahiden seven biri olarak öfkeyle dolu olduğum filmle ilgili söyleyeceklerim taze taze izlemişken bu kadar. Biraz daha aklımda yerleşmesini bekleyip veya ciddi ciddi bir sinema filmi yerine koyup incelemesini yapsaydım bundan çok daha uzun bir yazı çıkarırdım fakat ne sizi bu denli özensiz bir işle ilgili daha çok yorayım ne de bu saçmalığı daha fazla aklıma getirip kendimi yorayım. Benim “Mortal Kombat filmi ya tabi ki beğenirim bu filmi kötü yapmak kolay bir şey değil ki.” dediğim ve kendimi heveslendirip başına oturduğum Mortal Kombat filmi ile ilgili yorumlarım bunlar. Siz de yorumlarınızı belirtmekten geri kalmayın.

Bu filmi izleyip “İçimiz soğudu be Mortal Kombat’tan!” derseniz de sizi aşağıdaki yazıya alalım. Tekrar MK: Mythologies Sub-Zero oynadığımız günleri hatırlayıp gaza gelelim.

Mortal Kombat Mythologies Sub-Zero Remake Geliyor