Dünayanın en popüler post-apocaliptic oyun serilerinden biris olan Metro serisinin hikayesini biliyor musunuz? Hadi gelin beraber Metro oyunlarının hikayesini öğrenelim/hatırlayalım.
Metro oyunları Rus yazar Dmitry Glukhovsky‘ın kıyamet sonrası kitaplarını Metro 2033, Metro 2034 ve Metro 2035‘in evrenini konu alır. Bazı farklılıklar hariç kitap ile neredeyse paralel olan Metro oyunları sırasıyla:
- Metro 2033
- Metro: Last Light
- Metro Exodus
şeklindedir. Ukraynalı 4A Games tarafından geliştirilmişlerdir. Zamanla bu oyunların grafik bakımından iyileştirilmiş “Redux” versiyonları da çıkmıştır. Şimdi gelelim Metro oyunlarının özetine.
Metro 2033
2013 yılında yaşanan nükleer savaşın ardından yeryüzü yaşanamaz hale gelmiş ve Moskova’daki bazı insanlar metro sistemlerinin içinde saklanarak hayatta kalmaya çalışmıştır. Yeryüzünde ise mutasyona uğramış yaratıklar ve radyasyon sebebiyle ölüm kol gezmektedir. Ancak metro sistemlerinde de veba fareleri, mutant saldırıları, kıtlık gibi bir çok felaket baş göstermektedir. Ancak yine de insanlar orada da bir hiyerarji kurmuş, para yerine mermi ve yemek olarak da domuz ve mantar yetiştirmeye başlamışlardır. 2013 yılında annesiyle beraber metrolara inen ana karakterimiz Artyom ise kısa süre sonra annesini kaybetmiş ve bir asker olan Alex tarafından yetiştirilmiştir.
Aradan geçen 20 yılın ardından Artyom büyür ve hikayemiz 2033’te başlar. Nazi ve Kızılların (yani Sosyalist ve Faşist gruplar) yer altındaki örgütlenmesi de devam etmektedir. Metro oyunlarının hikayesi için önemli bir yere sahip olan gelişmiş mutant yaratıklardan “Dark Ones” veya “Karaderililer” ise istasyonlara saldırmaktadır. Ana karakterimiz Artyom ise oyunun sonunda yaptığımız seçimlere göre onların yaşamasına izin verir veya yaşadıkları yere attığı füzelerle Karaderililer‘in terörüne son verir.
Metro: Last Light
Metro: Last Light, Karaderililer‘i öldürdüğümüz sondan başlar. Artyom füzeleri attıktan sonra hala son bir Karaderilinin hayatta kaldığını öğrenir. Tüm bunların yanında metro sistemlerinde gittikçe güçlenen Nazi ve Sosyalist güçlerde sürekli olarak olaya dahil olmaktadır. İşin içine giren biyolajik silahlar ve henüz bir çocuk olan Karaderilinin kaderine kara vermemiz gerekmesi de cabası. Oyunun kötü sonunda metroyu kurtarmış olmamıza rağmen yanımızdaki tüm Koruyucularla beraber ölüyoruz. İyi sonda ise Karaderililer bizi ve Koruyucuları kurtarıp diğer grupları öldürüyor. Her iki sonun da ardından hayatta kalan Karaderililer gelecekte dünyanın yeniden kuruluşuna yardım etme sözü veriyor.
Metro Exodus
Artyom‘un yaşanabilecek bir alan bulma umudu ve takıntısı bizi hala çalışmakta olan bir tren ile uzun yollara atıyor. Karları tepelerden çöllere Rusya boyunca metro halkını da yanımıza alarak bir yaşam ümidiyle yollara düşüyoruz. Metro: Last Light‘ta tanıştığımız Anna karakteri ise oyunda eşimiz olarak yer alıyor. Yolculuğun da getirdiği açık dünya temasıyla atmosfer konusunda dünyanın en başarılı oyunlarından birisi olan Metro serisinin post-apocaliptic temasından hiçbir şey kaybetmeden devam ettiğini görüyoruz.
Tüm Metro oyunlarının hikayesi en kısa özetiyle bu şekilde. Yazımız hakkındaki görüşlerinizi yorumlarda belirtebilirsiniz.