Covid-19 pandemisi başladığından beri, başlıklardan inmeyen isimlerden en önemlisi Bill Gates. Peki, medya Bill Gates’e neden saldırıyor?
Bill Gates Covid-19 pandemisi başladığından beri bilgi kirliliğinden geçilmeyen medyanın son hedefi. O kadar ki, New York Times’ın yaptığı bir araştırmaya göre, Coronavirüs ile ilgili üretilen komplo teorilerinin önemli çoğunluğunu Bill Gates ile ilgili olanlar oluşturuyor. Bill Gates’in 5G ile virüs yaydığı, virüsü aşı satabilmek için kendisinin geliştirdiği, insanların beynine çip takıp dünyayı kontrol etmek isteyen bir tarikata mensup olduğu gibi ilginç iddialar her gün geleneksel ve sosyal medyada boy gösteriyor. Peki Bill Gates neden bu okların hedefi haline geldi?
Bilim İlerliyor, Bilimsellik Geriliyor
Bilimin hiç olmadığı kadar ilerlediği bir dönemden geçiyoruz. Ancak, bilimsellik ve bilime hürmet tam tersi istikamete gidiyor. Dünyada otoriterlik ve totaliteryenlik yükseldikçe, bilime kuşkuyla bakanların ve hatta bilime karşı olanların sayısı üzücü şekilde artıyor. Oysa, herhangi bir bilgiye, elimizden düşürmediğimiz telefonlar kadar uzağız. Böyle bir çağda, bilim adamlarının bizi kandırdığı ve dünyanın düz olduğunu iddia eden gruplar türedi. Aşı karşıtı ebeveynlerin sayısının giderek artması ise bambaşka bir utanç konusu. İnsanlığın, dünyanın bir öküzün iki boynuzu arasında olduğunu düşündüğü çağlar binlerce yıl önceydi. Bilgi ve iletişim çağında Galileo’yu dünyanın yuvarlak olduğunu öne sürdüğü için öldürmeye çalışan zihniyetle hala boğuşuyor olmak, bilime en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde çok daha zorlayıcı bir hale geldi.
İnsan anlamadığı şeyden korkar. Bilime karşı olan kuşkunun kaynağı da korku. Bilimi anlamamak, bilmemek. Eğitim sistemleri insanları bilimden uzalaştırıyor. Bununla da kalmıyor, bilimin sadece üstün zekalı insanların anlayabileceği bir kavram olduğu düşüncesini yaratıyor. Bilimden uzaklaşıp, televizyonlarda şovmenliğe soyunan bilim insanları da bu duruma hiç yardımcı olmuyor.
Sütten Çıkmış Ak Kaşık Değil Ama
Bill Gates için sütten çıkmış ak kaşık demek naiflik olur. Araba garajında kurduğu Microsoft, bugün dünyanın en çok kullanılan işletim sistemi haline gelene kadar, Bill Gates’in de yaptığı yanlışlar elbette oldu. Ancak, Bill Gates Microsoft’un yönetim kurulundan çekilip, bugün daha ilerde olan filantropist kimliğine kavuştuktan sonra faydası asla yadsınmayacak şeyler de yaptı. 2000 yılında eşi Melinda Gates’le birlikte kurdukları Gates Vakfı, 2018 itibariyle 40 milar doları aşkın kaynağı salgın hastalıklar, temiz su ve yemek ve eğitim gibi konulara kanalize etti. Bu hiç de yabana atılacak bir başarı değil.
Gates Vakfı’nın asıl başarısı ise, yardım seferberliğinde her zaman bilimin, teknolojinin, inovasyonun ve sürdürülebilir çözümlerden yana olması. Gates Vakfı’nın Hindistan’da yürüttüğü Altın Pirinç projesi, genetik biliminin global bir başka pandemi olan açlığa geliştirdiği en büyük çarelerden biri. Altın Pirinç projesiyle, pirincin genetiği değiştirilip, fakir ülkelerde körlük gibi sorunlar yaratan A vitamini eksikliğinin önüne geçilmeye çalışılmıştı. O zaman da GDO karşıtları yeri yerinden oynatarak, bu kadar önemli bir projenin önüne geçmekten geri durmamışlardı.
Yıllardır Salgın Hastalıklarla Savaşıyor
Bill Gates ve eşi Melinda Gates, yıllardır vakfın odağında salgın hastalıkları tutuyor. Vakıf bugüne kadar, 3. dünya ülkelerinde HIV, sıtma ve polio hastalıklarının kökünün kazınması ve aşı için sayısız çalışma yürüttü.Son olarak, geçirdiğimiz zor günler bitene kadar vakfın odağında Covid-19’un olacağını söyleyen Bill Gates, bu iş için de 250 milyon dolar kaynak yaratacağını duyurdu. Bill Gates, vakıf çalışmaları esnasında dünyayı dolaşarak, salgın hastalıklar konusunda bilinçsiz ve hazırlıksız olduğumuzu anlatmaya çalışıyordu. Hatta, beş yıl önce yaptığı TedTalk konuşmasında da bu konuyu gündeme getirmişti. Bill Gates’in bu konuya olan ilgisi, yüksek vizyonu ya da harika tahmin becerisi değil. Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü gibi kuruluşlar da, dünyayı bekleyen bir sonraki pandeminin bir tip zatürre olacağını zaten söylüyordu.
İşte bu vidyo, Bill Gates için sonun başlangıcı oldu. Yapıldığı zaman ses getirmeyen Ted Talk konuşması, Coronavirüs pandemisi patladıktan sonra, Youtube’da 27 milyon görüntülenmeye ulaştı. Bir kitlenin tutumu ise oldukça ilginç. Bu vidyodan yola çıkarak, Bill Gates’in tabir-i caizse, kendisinin ürettiği bir virüse zemin hazırladığını iddia eden bir kitle türedi. Aynı kitle, Bill Gates’in %1.26’sına sahip olduğu ve yönetim kurulunu terk ettiği Microsoft’un aldığı bir çip patentinin de insanların beyinlerine çip takıp zorla kontrol edecek bir teknolojinin tohumları olduğu konusunda hem fikir.
Tek Çare Bilim
Hayatlarımızı ve dünyanın gidişatını alt üst eden Covid-19 pandemisine karşı tek umudumuz bilim. Bilim insanlarına ve sağlık çalışanlarına hiç olmadığı kadar güvenmek, inanmak ve onların işini kolaylaştırmak için elimizden gelen her şeyi yapmak zorundayız. Karşımızda duran pandemi, bir komplo teorisinin değil, sorumsuzca yaptığımız doğa tahribatının ürünü. Servetini, dünyayı bir nebze daha iyi bir yer getirmek için harcayan Bill Gates’e saldırarak elde edebileceğimiz hiçbir şey yok.