Sevgili oyuncular, bu yazımızda jrpg türünün neden ülkemizde rağbet görmüyor sorusunu tartışacağız. Şimdiden çayınızı kahvenizi alın ve arkanıza yaslanın. Keyifli okumalar efendim!
Rpg denince aklınıza ne geliyor? Cevaplarınızı duyar gibiyim. Büyük ihtimalle doğru cevabı vermişsinizdir ama yine de ben de kabaca özetleyeyim ne olduğunu. Aslında rpg diye bir tür tam anlamıyla yok. Evet sağlam rpg ögeleri içeren oyunlar var tabi. Fakat rpg bir oyun türü olarak değil de oyunun tuzu biberi olarak düşünebiliriz. Çoğunlukla rpg ögeleri barındıran ve bunu sağlam yapan oyunlara rpg oyunu diyebiliriz ama o oyun saf rpg değildir. Biraz tuhaf ve kafa karıştırıcı değil mi? Rpg denince akıllara şunun gelmesi lazım. Oyundaki karakterinize bir rol belirleme ve o rolü oynamadır. Ryo ile karıştırmayalım konu çok uzar. Yaptığımız rolde karakter geliştirme, dizayn etme, diyaloğa girme, kendi kararlarını verme gibi unsurlar vardır. Bence bir oyunu çok keyifli yapan ögelerdir bunlar. Açıkçası ben rpg oyunlarına pek dayanamam. Bana çok karışık gelir. Oyunda ilerlerken size bir yetenek ağacı verirler ya. O an işte benim oyunu silme sebebim olur genelde. Çünkü bir şey anlamam hacı. Ne oluyor? Bilmem ne iksiri nedir? Kafayı yiyeceğim! O yüzden ben biraz daha saf aksiyon seven birisi olmuşumdur. Ha hayvan gibi rpg ögesi barındırıp da severek oynadığım oyun var mı? Elbette var. İsterseniz rpg oyunlardan biraz örnek verelim ki anlattıklarım biraz daha pekişsin. Notlarınızı çabuk alın tahtayı sileceğim arkadaşlar!
- The Elder Scrolls V: Skyrim
- The Witcher 3: Wild Hunt
- Fallout: New Vegas
- The Outer Worlds
- Cyberpunk 2077
- Dark Souls
- Disco Elysium
- World of Warcraft
- Monster Hunter: World
- Mount And Blade: Warband
JRPG Nedir?
Rpg oyunlar batıda yapılan oyunlardır. İşin Asya kısmına geldiğimizde ise devreye jrpg türü giriyor. Yani Japanese Role Playing Game anlamına gelir. Anlamadınız mı? Bizim normal rpg türünün Çin malı versiyonu. Asyalılar “Ya bu elin gavurları rpg diye bir tür yapmış biz neden yapmıyoruz?” diyerek jrpg türünü ortaya çıkarmışlar. Aynı ögeler ama tek farkı Japon kültürüyle harmanlanması. Oyuncuların bir kısmı rpg severken bir kısmı da jrpg seviyor. Yani Çin malı diye seveni az değil. Ucuz malın alıcı… Öhöm! Bu da böyle bir şakaydı. Şimdi o katanalarınızı yerine koyun gerginliğe gerek yok. Çünkü rpg oyunlara baktığımız gibi şimdi de jrpg oyunlara göz atacağız!
- Persona
- Octopath Traveler
- Final Fantasy
- Dragon Quest
JRPG Ülkemizde Neden Rağbet Görmüyor?
Aslında olay bir tek ülkemizde değil Avrupa ile de alakalı. Genel olarak jrpg türüne karşın bir ön yargı söz konusu. Bunun en büyük sebebi jrpg oyunların teması. Oyunların teması genelde Japonların artık bir kültürü haline gelen animelerden oluştuğu için insanlar bu türe pek yaklaşmıyorlar. Zaten çoğu ülkede anime izleyenlerle dalga geçilince ve üstüne ülkemizde animeyi çocuk dizileri olarak gördükleri için elini sürmüyorlar. “Ya bu anime midir manime midir ne ya öyle? Çocuk çocuk şeyler! Böyle oyun mu olur be!” Diyerek jrpg türünü oradan oraya, şu köşe benim şu köşe senin, bu köşe yaz köşe… Vuruyorlar efendim. Tabi yıllarca hayvan gibi kaslı, erkeksi, vurdum mu oturtan, karizmatik abilerle oynadığımız için jrpg kültürü haliyle tuhaf geliyor bize de hak verin şimdi.
Son Fantezi Diyoruz Ve Bitiriyoruz!
Sizin de bahtınız da bu varmış be Japon kardeşler. En azından Hideo Kojima reis adınızı Death Stranding ile yürütüyor bari ona şükredin. Final Fantasy 7 Remake de geliyor hali hazırda ama pek de bir şey beklemeyin satmayabilir yani ülkemizde. Olsun be Japon kardeş en azından kendi ülkenizde oyuncunuz var. Bu da bir şey sonuçta. Siz de jrpg türü ve ülkemizde rağbet görmemesi hakkındaki görüşlerinizi yorumlar kısmında belirtebilirsiniz. Herkese iyi oyunlar efendim. Esen kalınız!
Görünüşü yani temasını bir kenara bırakacak olursam müzik ve sesleri beni rahatsız ediyor. Bu yüzden jrpg sevmiyorum. Ya çok gürültülü oluyor ya da cırtlak sesler karşımıza çıkıyor. Benim için rahatsız edici bir hale geliyor.
Yazın için teşekkürler.
Rica ederim 🙂 Herkesin nedenleri değişik olabiliyor. Hatta Japonlar bile farkındadır herkese hitap etmeyeceğini.
Anime seven birisiyim fanı olmasam da çok hoşuma gider. Ve batı rpg’sine baktığımda çok soğuk karakterler görüyorum odun gibi oluyor çoğu b-rpg karakteri. Ancak jrpg’lerde daha renkli kişiliğe sahip sempatik karaterler görebiliyoruz. Ve bu karakterlere bağlanabilmemi onları sevmemi sağlıyor. Ayrıca japon oyunlarındaki renkli animasyonlar da çok hoşuma gidiyor.
Çoğu kişi Persona bitirdikten sonra depresyona giriyor 😀 O yüzden ben de katılıyorum dediğinize. Karakterleri ve diyalogları kat kat daha güçlü. Renkli dünyası, mizahı her yönüyle farkını ortaya koyuyor. Fakat dediğim gibi zevk meselesi herkese hitap etmeyebilir 🙂