Silahlarınızı kuşanın, avlamaya ve avlanmaya hazır olun. Hunt: Showdown’da kimin av kimin avcı olduğunu tahmin etmek oldukça zor olacak. Hunt: Showdown İnceleme yazımıza hoş geldiniz.
Özellikle Crysis serisi ile adlarına aşina olduğumuz CryTek tarafından bizlere sunulan Hunt: Showdown, her güncellemesi ile oyunu geliştirmeye devam ediyor. Bizler de bu türü seven oyuncuların son dönemde oldukça ilgi gösterdiği bu yapımı sizler için inceledik. Gelin hep birlikte Hunt: Showdown nedir hep birlikte göz atalım. Ayrıca incelememize başlamadan önce bizlere bu oyunu inceleme fırsatı sunduğu için Crytek’e teşekkürlerimizi iletiyoruz.
Hunt: Showdown İnceleme
Hunt: Showdown, geliştiriciliği ve yayıncılığı Crytek tarafından yapılan bir FPS oyun olarak karşımıza çıkıyor. Yapım 2019 yılının ağustos ayında erken erişimden çıktı ve çıktığı günden itibaren güncellemelerle gelişmeye ve büyümeye devam ediyor. Oyunu türün diğer yapımlarından ayıran en en özelliği ise “Hayatta Kalma ve Battle Royale” türlerini çok güzel bir şekilde harmanlıyor olması. Aynı zamanda Hunt: Showdown bu oynanış türlerini güzel bir şekilde harmanlarken bizlere oldukça güzel görseller ve çok başarılı bir ses dizaynı da sunuyor.
Bu oyunda hem av hem de avcısınız!
Bizce Hunt: Showdown’ın en dikkat çekici yanı oynanışı oldu. Oyuna tek, 2’li takımlar ya da 3’lü takımlar halinde katılmak mümkün. Her 3 şekilde de başlangıçtan itibaren amacınız aynı şey: İpuçlarını bulmak. Oyunda avlamamız gereken 3 çeşit hedef karşımıza çıkıyor. Her birinin birbirinden farklı güçlü ve zayıf noktaları var. Bunlar: Örümcek, Kasap ve Haşhaşi. Oyuna başladığımızda ipuçlarının görmemizi sağlayan görüş moduna geçiyor ve ipuçlarının yerlerini belirliyoruz. Belirtilen sayıda ipucunu bulduktan sonra ise hedefin yeri belirleniyor. Bu sürecin en zorlu kısmı ise ipuçlarını toplarken oyundaki zombilere ve aynı zamanda diğer avcılara da dikkat etme gerekliliği. Hedefi bulduktan ve öldürdükten sonra ise daha zorlu kısım başlıyor: “Defnetmek” Defnetme işlemi sırasında haritadaki diğer bütün avcılar yerinizi görebiliyor ve sizin amacınız ise işlem bitene kadar o bölgeyi korumak. Bu işlemi tamamladıktan sonra ise geriye ganimeti alıp çıkış noktasına gidene kadar hayatta kalmak, ya da ganimeti alan oyuncuları çıkış noktasına ulaşmadan öldürmek kalıyor.
Gecesi Ayrı Gündüzü Ayrı Louisiana
Hunt: Showdown bizleri Lousiana bataklıklarına götürüyor. Hem gündüz hem de gece modu olan oyunun görselliği ise bizleri oldukça tatmin ediyor. Tema olarak bizleri 1895 yılına götüren bu yapım silahları, karakter modelleri ve çevre detayları ile dönemin görselliğini hayli güzel yansıtıyor. Aynı zamanda zombi temasını bir o kadar güzel yansıtan detaylar da oyunda mevcut. Farklı düşman tiplerinin görüntüleri ve tehlikelerinin sadece görüntüleri ile bile oyuncuya aktarılması oldukça başarılı. Bir de bu detaylara oyunun oldukça başarılı seslerini ekleyince Hunt: Showdown görsel ve işitsel açıdan oldukça başarılı bir deneyim olarak karşımıza çıkıyor. Tahta zeminde, metal zeminde ve toprak zeminde yürüyüş seslerinin bariz şekilde farklı olması; en ufak bir cam kırığı, dal kırığı gibi seslerin önemi oyunda oldukça önemli yer kaplıyor.
Avcı Edinmek, Geliştirmek, Özelleştirmek
Hunt: Showdown bizlere karakter özelleştirme ve geliştirme seçeneği de sunuyor. Eğer avdan kaçamayıp ölürseniz o avda kullandığınız avcınızı kaybediyorsunuz. Avcınızla birlikte götürdüğünüz silahlarınız da haliyle kayboluyor. Ancak endişe etmeye gerek yok. Oyunda her zaman yeni bir avcı tutmak mümkün. Oyunun para birimi olan Hunt Dolarlarından ufak bir miktar vererek (her seferinde bedava bir avcı da sunuluyor) yeni bir avcı tutmak mümkün. Her avcı kendine ait silah ve ekipmanlarla gelse de marketten istediğiniz ekipmanları alarak avcınızı özelleştirmeniz de mümkün.
İşin Teknik Boyutu
Hunt: Showdown genel olarak çok beğendiğimiz ve keyifli vakit geçirdiğimiz bir yapım olsa da oyunun eksi yanlarından da bahsetmek gerekir. Her yeni yama ile optimizasyon konusu daha iyiye gitse de bu yapımda FPS düşüşlerine çok da nadir rastlanmıyor gibi görünüyor. GTX1650’ye sahip bir bilgisayarda ve grafik ayarları orta düzeydeyken oyunu deneyim ettiğim 10 saatte oyun birkaç nokta dışında 55-60 FPS bandında çalıştı. Oyunun çıkış dönemlerinde daha sık rastlanan performans sıkıntılarının büyük çoğunluğu çözülmüş olsa da Giriş seviyesi ve Orta seviye arası bilgisayarlarda oyunu deneyimlerken teknik sıkıntılarla karşılaşmak mümkün.
Özetle
CS:GO, Rainbow 6, Warzone gibi fazlasıyla hızlı yapımlardansa daha yavaş ve taktiksel oyunları tercih eden oyuncuların Hunt: Showdown’a kesinlikle göz atmasını tavsiye ederiz. Hele bir de 3 kişilik bir ekip kurup birlikte ava çıkmak, o gerginliği ve muhtemel zaferin tadını birlikte çıkarmak oldukça keyifli. Eğer siz de bu yavaş oynanışlı, gerilimli türü seviyorsanız tüfeğinizi kapın ve Lousiana bataklıklarına doğru yola çıkmaya hazırlanın çünkü AV BAŞLIYOR!