Yarının kült serisini, bugün canlı canlı izleme fırsatımız olduğu için şanslıyız. Gelin şimdi detaylı bir Dune incelemesi yapalım.
Baştan söyleyeyim. David Lynch tarafından çekilen 1984 yapımı filmi izlemedim. Gişede batan ve Dune markasının da korkulur bir hale gelmesine sebep olan bu film, gerçekten de fantastik sinemanın büyük bir eserden mahrum kalmasına sebep olmuş. Bu yıl yayımlanan ve David Villeneuve tarafından yönetilen film de bu söylediğimin en büyük kanıtı niteliğinde. Kendisini daha önce Blade Runner 2049 ve bence daha da önemlisi Arrival filmleriyle tanıdığım yönetmen çağımızın ender harikalarından olduğunu bize zaten kanıtlamıştı. Dolayısıyla film aslında büyük de bir beklentiyi beraberinde getirmiş, yüksek beğeni alması daha zor bir hale gelmişti.
Filme bu yazıyı tamamlar tamamlamaz iMDB üzerinden 9 puan vereceğim, zaten film Top 100’e de girmiş durumda. Bana kalırsa bulunduğu sıranın ilerilerine de gelecektir. Zira hazmetmesi ve alışması zor olacak olan bu üçleme ancak tamamlandığında gerçek etkisini gösterecek gibi. Bu yirmi yılın Yüzüklerin Efendisi ile karşı karşıyayız evet.
Farklı Bir Anlatı
Film her ne kadar bir Hollywood yapımı da olsa, anlatı tarzı alışılageldik yapımların çok dışında. Bu da filmi daha özel bir konuma yerleştiriyor. Birkaç farklı gezen gördüğümüz, lazer savaşlarında kimsenin başına bir şey gelmeyen bilim kurgu rutinlerinin ötesinde bir film.
Ayrıca sürekli olarak epik bir anlatım yapılıyor, bu da sanki bazı yerlerde sıkıcı olacakmış gibi hissettiriyor ancak filmi izlediğimiz diğer SaveButonu üyeleri de benimle hemfikirdi ki bu tarzdaki işleyiş hiç de bunaltmadı. Hikaye herhangi bir biçimde anlatması gereken şeyden geri kalmıyor diyebilirim. Bu da ritimli bir şekilde uygulanan epik anlatımı sıkıcı olmaktan kurtarmış gibi.
Harika Görsel Tasarım
İzlediğimiz diğer başarılı bilim kurgu işlerinden çok esinlenme barındırmıyor olmasına rağmen, bizi gerçekten de farklı bir dünyada gibi hissettirmeyi başarmış olan Dune, enfes görüntülere sahip. Bununla birlikte teknoloji konusunda bazı yönleri Star Wars ile benzetilebilecek olsa da burada da yoğun bir orijinallikten bahsetmemiz mümkün. Bu nedenle imkânınız varsa mutlaka sinemada ve iyi bir salonda izlemenizi tavsiye edelim.
Hikâye’ye Gelecek Olursak
Burada bir ayıbımdan bahsedeyim, edebi olarak Dune evrenine hakim değilim. Ancak film üzerine konuşacak olursak kendisini mitolojilerden, seçilmiş olan ve Hz. İsa’dan beslemiş durumda. Tabii bunu ne ilk yapan yapım bu, ne de son olacak. Sanırım bu nedenle olumsuz görmeye de gerek yok. Zira konu biraz da bu işin ne kadar kaliteli yapılabildiğiyle alakalı. Herhangi bir sürprizi bozmadan, bir intikam hikâyesinin nasıl başladığını izlediğimizi söyleyebiliriz. Bununla birlikte puan kırmama sebep olan bir detaya da değineyim. Bitmesi ilginç denilebilecek bir yerde kesildi gerçekten.
Ancak film genel olarak harika. Virüs etkisinde kalan sinema sektörünün son dönemlerde izleyiciye kavuşturabildiği nadir güzel işlerden birisini izledik diyebiliriz.