Valve‘in son birkaç ay içinde açıklayıp da oyuncularının büyük bir çoğunluğunun yüzünü güldüren Half-Life: Alyx‘in çıkmasına gerçekten çok az bir zaman kaldı. Bu kadar az zaman kalmışken Half-Life serisi kapsamında ilk günden bu yana neler olduğunu hatırlamak için daha güzel bir zaman olabilir mi?
Half-Life Serisi
-Half-Life (1998)
Valve‘in bir çağa son nokta tarzında piyasaya sürdüğü, Half-Life serisi ilk oyunu olarak karşımıza çıkan Half-Life, gerek çok oyunculu oyun haritaları gerekse bulmacalar ve bolca aksiyon dolu hikayesiyle milyonların gönlünde taht kurdu. Eski zamanlarda internet kafelerde vazgeçilmez çok oyunculu FPS oyunu olarak uzun bir süre liste başındaydı. Şimdilerde bile boş vakitlerinde çok oyunculu haritalarda arkadaşlarıyla mücadele verenleri bulmak mümkün. Gelin bir de hikaye kısmına giriş yapalım.
“Good Morning, and welcome to the Black Mesa Transit System”
Bir neslin kulaklarında bu anons çınladı. Çoğu Half-Life sevdalıları bu anons ile geçen yolculuğu severek sürdürürken geri kalanlar ise bu yolculuk sırasında elinden geldiğince başka şeylerle vakit öldürmeyi seçti.
Evet hatırladığınız gibi bu yolculuk işine geç kalmış olan Gordon Freeman’ın Sektör C Test Laboratuvarlarında gerçekleşecek olan teste yetişmesi için geçen yolculuk. Vardığımız zaman türlü fırçalar ve az da olsa tatlı selamlaşmalar eşliğinde test odasına doğru ilerliyoruz. Yolda da türlü arızalara şahit oluyoruz tabii ki. Sonrasındaysa teste başlar başlamaz olaylar da beraberinde geliyor ve Xen gezegeni ile dünya arasında geçitler açılmaya başlıyor. Bütün bu geçit ve getirdikleriyle uğraşarak -bu getirdiklerine köle halindeki vortiguantlar da dahil- yüzeye çıkmaya çalışırken karşımıza HECU (Tehlikeli Ortam Çatışma Birimi) askerleri çıkıyor -tabii iyi olmayan niyetlerle. Bunları da sürekli bir şekilde atlatarak Lambda Tesislerine doğru ilerliyoruz. Burada amacımız Xen gezegenine ulaşarak geçitleri açan bir varlığı alt etmek. Uzun uğraşlar sonucu adı Nihilanth olan varlığın yanına geliyoruz imâlı sözleri ile beraber. Kendisini alt ettikten sonra da çoğu oyuncuyu etkisi altına alan, oyun boyunca uzaktan bize görünen ve henüz ne olduğu ve amacı belli olmayan G-Man ile karşı karşıya geliyoruz ve biraz nezaket biraz emrivaki ile bir teklifte bulunuyor.
Ve sonrasında yine etki altında bırakan o söz ile maceranın bu kısmına noktayı koyuyoruz:
“Time to choooose”
HL: Opposing Force
Half-Life serisi kapsamındaki bu oyun Half-Life’ın eklentisi olarak çıkan ve işin askeri kısmını konu alan Onbaşı Adrian Shephard‘ın olaylar sırasında yaşadıklarını anlatıyor. Bu kısımda olaya Gordon Freeman‘ın hikayesinin yarısında giriş yapıyoruz. Black Mesa tesislerine doğru osprey helikopterlerle ilerlerken geçitle dünyamıza misafir olan Xenli arkadaşların saldırısına uğruyoruz ve birden kendimizi çatışmanın ortasında buluyoruz. Amacımız Gordon’a saldıran askerlerle aynı: tesisteki olayları gizlemek için herkesi etkisizleştirmek. Türlü maceralarla yine ilerlerken burada da gizemli adam G-man ile defalarca uzaktan göz göze geliyoruz.
Olaylar ilerlerken HECU güçlerinin işin altından kalkamayacakları anlaşıldığında Black Mesa tesisini imha etmek seçeneğine başvuruluyor ve Black Ops timini devreye sokuyorlar. Bu olaydan sonra da HECU çatışma alanında bulunan bütün birimlere Half-Life‘ın da bir bölümüne ismini veren o anonsu geçiyor:
“Forget about Freeman”
Bu olaylardan sonra işin içinden canlı çıkamayacığını anlayan Adrian Shephard tek amaç olarak Gordon’ı alt etmeyi seçiyor ve Lambda Tesisleri‘ne doğru yola çıkıyor. Tesise varıyor varmasına fakat Xen gezegenine gitmesini görmesine rağmen buna mani olamıyor. Sonrasındaysa yine hayatta kalma amacıyla ilerlerken bulduğu bir ışınlanma cihazı ile kah Xen’de kah dünyada çatışmaya devam ediyor ve en sonundaysa Xen gezegeninin başka bir önemli yaratığı ile karşılaşıp onu altediyor ve yine Gordon’ın kaderinde olduğu gibi kendisi de gizemli adamımız G-man tarafından daha sonra yeteneklerinden yararlanmak amacıyla zaman boşluğuna hapsediliyor.
HL: Blue Shift
Bu oyun da yine hepimizin tanıdığı Barney Calhoun‘un tesisten kaçışını konu alan bir eklenti. Olaylar Gordon Freeman‘ın Sektör C test laboratuvarına yolculuğundan hemen öncesinde başlıyor. Hatta kendisiyle Gordon’ın ilk yolculuğunda ilerlerken kapıda kalmış bir güvenlik görevlisi olarak rastlıyoruz.
Güvenlik işleri rutin sürecinde ilerlerken kazadan tabii ki bütün tesiste olduğu gibi Barney de etkileniyor. Tesisten çıkmaya çalışırken yolda Dr Harold ile karşılaşıyor ve Dr Rosenberg‘i bulması gerektiğini öğreniyor. Amaçları tesisten kaçabilmek için geçit teknolojisini kullanmak. Gordon ve Onbaşı Shephard gibi Barney‘nin de yolu Xen gezegenine düşüyor. Çeşitli zorluklarla karşılaşıp Xen’deki geçit cihazına güç veren Barney tekrar dünyaya dönüyor. Ama elbette burada da HECU karşısına çıkıyor. Kendilerinden kurtulup en sonunda kendisi geçitten geçtiğinde bir terslik oluyor ve bir müddet çeşitli mekanlara ışınlanıyor ve bu esnada tuzağa düşürülüp ölüme götürülen Gordon’ı görüyor. En sonunda kendine geldiğindeyse gizemli adam G-man ile karşılaşmadan Dr Harold ve Dr Rosenberg ile araca binerek Tesisten sağ çıkmayı başarıyor.
HL: Decay
Half-Life serisi kapsamındaki bu oyunu çoğumuzun duymamış olması doğal. Çünkü eşli bir eklenti olarak sadece Playstation platformunda piyasaya sürülüyor. Ancak çeşitli yollarla bilgisayar üzerinden de arkadaşımızla oynayabiliyoruz.
Olayımızın kahramanları bu kez Dr. Colette Green ve Dr. Gina Cross. Görevleri ilk başta deney sırasında Gordon Freeman‘a test örneği göndermek ve test sırasında kullanılan cihazın çalışmasını sağlamak.
İşler ters gidince tabiki kendileri de Dr Rosenberg ve Dr Richard Keller ile birlikte işleri düzeltmeye çalışıyor. Bu esnada HECU askerlerinin üsse saldırmalarına Dr. Rosenberg’ün sebep olduğunu öğreniyoruz. Elbette ki kendisinin amacı kurtulmak için yardım istemek fakat bu olayın duyulmasını istemedikleri için herkesi öldürmeye karar veriyorlar.
Dr. Cross ve Dr. Green, Dr Rosenberg ile birlikte Gordon’ın uzaya yolladığı omega uydusu aracılığıyla portalı kapatmak için GG-3883 kristaline ışınlar yolluyor. Ancak bu işlem için birinin Xen’de kalması gerektiğinden Dr Green orada mahsur kalıyor ve malesef çok fazla hayatta kalamıyor.
Serinin ilk kısmı burada bitiyor. Eksik kaldığını düşündüğünüz kısımları yorumlarda bizimle paylaşabilirsiniz.