Airhead İnceleme: Bu Neyin Kafası?

Airhead minimalist sanat anlatımı ve etkileşimli bulmacaları ile şubat ayında oyuncular ile buluştu. Octato oyun stüdyosunun çıkış oyunu olan Airhead’in yayıncılığını ise Handygames üstlenmiş. Gelin; aksiyon, bulmaca ve platform ögelerini bünyesinde barındıran Airhead’i mercek altına alalım.

Oyunun geliştiricileri Danimarka merkezli Octato ve oyunu geliştiren ekip iki kişi. Geliştiricilerin ilk oyunu olması oyunu incelerken ki önemli unsurlardan bir tanesi olarak görüyorum.

Geliştiricilerin ufak bir ekibe sahip olmasına rağmen kendi ölçeklerinde çok iyi iş çıkardıklarını söyleyebilirim. Oyunun, oyun tasarımı ve bağımsız bir stüdyo tarafından geliştirilmesi ile ilgili düşüncelerimi yazının devamında konusu geldikçe belirteceğim. Ancak önce asıl sorumuza bakalım, Airhead nasıl bir oyun?

Airhead İnceleme: Minimalist Tasarım, Bol Bulmaca

 Airhead minimalist sanat tasarımı , platform ve etkileşimli bulmacalı yapısı ile oyuncuya rahat güvenilir ve çözülmesi gereken bir çok sorun veren bir oyun. Sorunları çözdükçe yeni yerlere ulaşabildiğimiz Airhead’de, çözümümüz vesilesiyle ulaştığımız yerlerde yeni özelliklerin kilidin açıyor ve karakterimizi geliştiriyoruz. Bu “bulmaca çöz, yeni özellik kazan” döngüsü oyuncunun “şimdi ne olacak?” diye sormasını sağlayan, ve merakı canlı tutan bir yapıya sahip.

Temel mekanikler olarak yürüme, zıplama, çekme ve itme oyunda ilk yaptıklarımız arasında. Ancak oyuna adını veren Airhead adlı canlıya dönüşmemiz ilginç kafayı taktıktan sonra başlıyor. Böylece bulmacaları çözmenizi sağlayan yeni özelliklerin kilidi açılıyor. 

Oyunda kafayı vücudumuza ekledikten sonra karakterimiz ile yapabildiklerimizin sayısı artıyor. İlk olarak kafa ile beraber gelen oksijen mekaniğinden bahsetmek gerek. Çünkü oyunun temelinde “kafa ve oksijen” çok önemli yerlere sahip.

Kafayı taktıktan sonra oksijen mekanigi ve zaman sınırlaması devreye girmiş oluyor. Oyunda karakterimizin hayatta kalmanın tek yolu oksijensiz kalmamak. Yani hareket ettikçe oksijenimiz tükeniyor ve oyundaki oksijen tüpleri ile sürekli hayatta tutmamız gerekiyor. Eğer bunu başaramazsanız son kayıt noktasından tekrar başlıyorsunuz.

Yormadan Bulmaca

Karakter ile hareket etmediğiniz zaman oksijeniniz tükenmiyor. Bu sayede sorunu nasıl çözeceğinizi planlarken bir yandan da oksijenin derdine düşmüyorsunuz. Bu oyuncuya alan bırakan ve nefes almasını sağlayan tasarım tercihi oldukça yerinde. Böylece sürekli bir “oksijen bitecek” telaşı yaşamadan, bulmacaları nasıl çözeceğinizi düşünebilirsiniz. Oyuncuyu zorlamayan bu karar oyunun genel minimalist yapısıyla da örtüşüyor. 

Aynı zaman da bu oksijen tüpleri oyunu kaydetmenize yarıyor. Yani aynı zamanda oyunun checkpoint mantığı, karakterinizin hayatta kalmasını sağlayan mekanikle eşleştirilmiş. Oyun sizi sıkça oksijen tüpsüz de bırakmıyor. Dolayısıyla zamanlama konusunda eğer bulmaca çözemiyorsanız genel olarak rahat hissediyorsunuz. Oksijen tüpleri aynı zamanda oyun içinde hep ulaşmamız gereken yerlerde olduğu, oyunda ne tarafa gideceğinizi de size anlatan bir unsur olarak karşımıza çıkıyor.

Nefes al, nefes ver

Kafayı bırak

Kafa sana gelsin,

Işığı bul

Canlılardan köprü kur

Kır parçala kendine yol aç

Geri git ki ileri gidebilesin

Kafanın gelmesinden sonra artık oyunda iki karakteri yönetiyorsunuz diyebiliriz. Çünkü kimi zaman kafayı vücuttan ayırmak gerekiyor, kimi zaman farklı da oksijen tüplerinden faydalanmak için kafayla hareket etmeniz gerekiyor. Bu noktada bir balon gibi en yükseğe ulaşmak oyunda sık sık yaptığınız eylemeler haline geliyor.

Ayrıca ağırlık, yüzmek, kaymak veya canlılar tarafından taşınmak gibi sayısız birçok eylem oyunda karşımıza çıkıyor. Gerçekçi oyun fiziği ile etkileşime girdiğiniz bu eylemler çoğu zaman izlemesi güzel sekanslar yaratıyor. Her bulmaca çözdüğünüzde oyun sizi görsel olarak etkilemeyi de başarıyor. 

Bu arada bu kadar çok eylem olması kafanızı da karıştırmasın. Airhead, oyuncuya mekaniklerini ve dünyasının çok güzel ve hızlı bir şekilde öğretiyor. Bu sayede oyunun dünyasına ve yapabileceklerinize çok çabuk uyum sağlıyorsunuz. Bu noktada kılavuz modunun başarıyla rehberlik ettiğini de belirtmeliyim.

Doğrudan çözümü işaret etmek yerine, “acaba bunu yaparsan ne olur?” diyen kılavuz modunu çok sevdim. Çoğu zaman yapmam gerekeni sanki bir görev mantığı ile sunarak oyunda yol boyu bana kılavuzluk etti.

Oyunda ilerledikçe kafa sayesinde kazandığınız yeni özellikleri veya var olan özellikleriniz geliştirebileceğiniz bir gelişme sürecine sahip. Kafa sayesinde bir camı kırmak , çift zıplamak, havada dash atmak gibi gibi özellikler yanında nefes kapasitenizi de artırabiliyorsunuz. 

Hareket varsa bereket de var mı?

Oyunun haritası bu tür bir oyun için gayet yeterli büyüklükte. Oyunda pek çok farklı alan olduğu için görsel deneyim tekdüzeliğin ötesine geçmiş. Oyun her ne kadar çizgisel seyretse ve haritada büyük mesafeler kat etmesek de Airhead, başarılı bir “yolculuk” hissi sunuyor. Burada harita boyutu ve bulmacaların gelişen yapısı da önünde bulundurulduğunda 5-6   saat arası bir oynanış süresi var.

Airhead hikaye odaklı bir oyun değil. Hikaye yerine oyuncuyu saf bulmacalar üzerine odaklıyor. Bu sebepten oyuncuyu hikayeden çok “geliş ve daha çok aşamalı bulmacaları çöz” sarmalına alıyor.

Oyuna başlarken kılavuz sistemi açık mı kapalı mı olsun diye seçebiliyorsunuz. Bunu bir nevi zorluk ayarı gibi de diyebiliriz. Ben kılavuz açık oynamayı tercih etti. Burada eski macera oyunlarındaki rehberleri hatırlatan eski bir dil var.Bu ufak dokunuş ile oyunu sanki yalnız oynamıyorsunuz da size eşlik eden biri ile oynuyormuşsunuz hissiyatını oyuncuya çok iyi veriyor.

Sonuca geçmeden önce eğer oyunun dünyası hakkında biraz daha bilgim olsun derseniz yine ayarlardan kütüphane kısmına bakmanızı öneririm. Oyundaki her şeyin bilgisinin olduğu bu kütüphane de ne nedir, neye yarar gibi cevapları kısa ve net şekilde öğrenebilirsiniz.

Airhead’in teknik altyapı ve “akıcılık” 

Oyunun en zayıf noktası teknik tarafında yer alıyor. Oyunun aksiyona girdiğiniz kısımlarında özellikle de zaman ile yarıştığınız bir mekanik de varsa; oyunun çok akıcı olması gerekir. Akıcılık kavramını biraz daha açalım.

Buradaki akıcılıktan kastettiğimiz şey “hızlı oynanış” anlamında değil. Bundan öte, karaktere verdiğiniz her komutun doğru zamanda gerçekleşmesi ve yaptıkları hareketler sonrası oluşan sonuçların da pürüzsüz olmasıyla ilgili. Gelin, Airhead’in buradaki küçük pürüzlerini örneklerle açıklayalım.

Örnek vermek gerekirse;

Oyunun eşsiz mekaniği olan kafamı bıraktım. Bu sayede gövde ile zıplayarak yükseğe çıkacağım. Ancak teknik sıkıntıdan dolayı karakterim yüksek yeri tam tutamıyor ve çıkamıyor. Bu da zaman ile yarıştığım bir bulmacada zaman kaybetmeme ve haksızca tekrar denemem neden oluyor.

Özellikle oyunun ortasından sonra bu durum artık oyunun bir mekaniği gibi oluyor. Burada geliştirici ekibin sık test yapamadığını tahmin ediyorum.

Ekipte sadece iki kişi olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda bu tür pürüzlere rastlamak doğal. Diğer yandan bu kadar kombinasyonlu bir oyunu test etmek iki kişi için neredeyse imkansıza yakın. Aynı zamanda oyunun 2.5D, yani iki ve üç boyutun arasında bir yapıda olması farklı bir derinlik verse de, teknik sıkıntılara da yol açıyor.

Bu sorunlar aslında oyunun zayıflıkları ve geliştirmesi gereken yerleri olarak öne çıkıyor. Dolayısıyla her ne kadar oyun deneyiminde sizi zorlayabilecek düzeyde de olsa, oyun kesinlikle “çalışmayan veya bozuk” bir oyun değil. Bunlar göze batan, ancak oyun deneyimini kritik olarak etkilemeyen pürüzler.

Airhead İnceleme: Son Söz

Bulmaca oyunlarını seviyorsanız kesinlikle kütüphanenizde olmasını önerdiğim bir oyun Airhead.

Bu türe uzaksanız ve ben de bu türe ısınmak istiyorum derseniz indirim dönemlerinde değerlendirebileceğiniz bir ürün olduğunu söyleyebilirim. Minimalist tasarımı, bol varyasyonlu bulmacaları, güzel müzikleri ile Airhead, bulmaca türünün sevenleri ve acemileri için iyi bir seçim.